3 Mart 2011 Perşembe

2 yıl aradan sonra zirve yine bize kaldı


Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nü (OECD) oluşturan 34 ülke arasında enflasyonu en yüksek ülke 2 yıl aradan sonra yine biz olduk.
İzlanda’nın içinde bulunduğu kriz nedeniyle 2009 ve 2008 enflasyon şampiyonu bu ülke idi ancak 2010 itibarıyla enflasyonla mücadele oldukça başarılı bir yıl geride bıraktılar. Enflasyonda bizden sonra İzlanda ikinci, Endonezya ise üçüncü sırada yer aldı 2010 verilerine göre.
Hazine Kontrolörleri Derneği’nin derlediği verilere göre ülkemizin 1993-2002 yılları arası ortalama enflasyonu(TÜFE) %70 iken 2010 yılı sonu itibarıyla bu oran son 41 yılın en düşük değerine -%6,40- indi.. Enflasyonda 2011 hedefi %5,5 iken 2012 yılı hedefi ise %5.

Enflasyon oranları açıklandıktan sonra bu oranların yorumlanmasına ilişkin yaygın bir şekilde hatalı değerlendirmeler, yorumlar yapıldığını görüyoruz. En yaygın yapılan hatalı yorum ise enflasyon oranlarının düştüğü açıklandığında fiyatların neden düşmediğinin sorgulanmasıdır.
Enflasyonun düşmesinden anlaşılması gereken şey fiyatların düşmesi değildir, fiyatların artış hızının azalmasıdır sadece. Yani 100 lira olan mal eskiden 1 sene sonra 120 olurken artık 100 lira olan mal 1 sene sonra 105 lira oluyorsa enflasyon düşmüş demektir en basit anlatımıyla.
Enflasyondan anlaşılması gereken fiyatlar genel seviyesindeki artış oranıdır.
“Aylık enflasyon %1”dendiğinde anlaşılması gereken şey, genel olarak ülkedeki fiyatların geçen aya göre %1 arttığıdır. “Yıllık enflasyon %10” dendiğinde ise ülkedeki fiyatların geçen yıla göre %10 arttığı anlaşılır. Enflasyon oranlarındaki artış-azalış endeksleri Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile ölçülmekte.

TÜFE, biz tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel değişiklikleri ölçer. ÜFE ise Ekonomide üretim faaliyetinde yer alan maddelerin fiyatlarındaki değişiklikleri toptancı aşamasında ölçmekte.
Yaşadığımızı istikrar sürecinde enflasyonun çift hanelerden tek hanelere inmesi çok zor olmadı enflasyonla mücadele açısından. Asıl zorluk tek hanelere inmiş olan oranın daha da aşağılara çekilmesi, yani asıl zorluk bundan sonraki süreçte. Nitekim TÜFE 2009’da %6,53 iken 2010 yılında sadece %6,40’a kadar düşürülebildi. ÜFE ise 2009’da %5,93 iken 2010 yılında %8,87’ye çıktı. Önümüzdeki süreçte enflasyonla çetin bir mücadele dönemi bizi bekliyor. Umuyoruz ki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin enflasyon oranları listelerinde bundan sonra zirvelerde değil en azından orta sıralarda oluruz.
Yazıdaki enflasyonla ilgili teknik bilgilere “TCMB-Enflasyon Kitabı”ndan ulaşılabilir.