Merkez Bankası'nın altın rezervleri yılsonu itibarıyla şimdiye kadarki ikinci en yüksek seviyesinden yılı kapattı: 762 ton. Çin ve Hindistan gibi devasa ve altın tutkulu ülkeleri geride bırakan bir alım gerçekleştirdi TCMB. Neticede resmi rezerv varlıkların yüzde 41'i altın cinsinden tutulmakta.
Dünya çapında merkez bankaları nezdinde dolardan altına bir kayış var. 25 sene evvel yüzde 70 olan doların rezervler içindeki payı bugün yüzde 60'ın altına gerilemiş durumda.
2008 krizi ABD'deki finansal sistemin sanıldığı kadar yakından izlenen-denetlenen-sağlam temellere oturmuş bir sistem olmadığını gösterdi. Rusya'ya getirilen yaptırımlar ise başka bir ülkenin para birimine bağımlı kalınmaması noktasında son ciddi bir uyarı oldu dünyaya ve dolardan altına göç tetiklendi.
Rezerv yönetimindeki 3 kritik ilke olan (A-L-G): Anapara-Likidite-Getiri. (Anapara mutlak surette muhafaza edilecek, piyasaları dalgalandırmadan ve süratle nakde dönebilecek, rezervlerden getiri elde edilecek). Altın 3.maddeden pek geçer not alamasa da görüldüğü kadarıyla dünya çapında uluslararası rezervlere girmesine engel olmuyor bu durum.