3 Haziran 2012 Pazar

Çok mu karmaşık, cari açık?


Ekonomi ile ilgili bazı terimleri sık sık duysak da çoğu zaman anlamak için kafa yormayabiliyoruz. Bunların açıklamalarının karmaşık olabileceği ihtimalini peşinen benimseyip anlamak için kendimizi yormayabiliyoruz çoğu zaman. Aslında çoğu konuyu anlayabilmek için de çok kafa yormak gerekmiyor. Yeter ki her şey basitçe ayrıntılara inmeden anlatılsın.

Bu girişten sonra sürekli gündeme gelen baş ağrımız "cari açık" üzerine konuşalım. Cari açık özetin özeti şu demek. Yabancı ülkelere giden dövizin, yabancı ülkelerden bize gelen dövizden fazla olması durumudur. Bizim ülkemizden yabancı ülkelere neden para gider, oralardan bize neden para gelir? Bunun başlıca nedeni tabi ki her türlü mal ithalat ve ihracatıdır. Biz ülkemizde bir şeyler üretip bunu diğer ülkelere satarız (ihracat yaparız), diğer ülkelerden de oralarda üretilmiş bazı şeyler satın alırız (ithalat yaparız). Buna "genel mal ticareti" denir. Bu mal ticareti sürekli bizim aleyhimize işler maalesef, yani biz sürekli bir şeyler üretip bunu dışarıya satar 100 dolar kazanırken diğer yandan da 130-150 dolarlık mal alırız dışardan. Genel mal ticaretindeki bu aleyhimize denge 2009'da 28 milyar dolar, 2010'da 56 milyar dolar iken geçen yıl 84 milyar dolara çıktı. Bu yılın ilk üç ayında ne oldu derseniz, dünyaya 38 milyar dolarlık mal sattık, diğer ülkelerden de 54 milyar dolarlık mal aldık. 16 milyar dolarlık bir açığımız oluştu ki buna "dış ticaret dengesi" deniyor. Geçen yılın ilk üç ayında dış ticaret dengesi 21 milyar dolar eksideydi, bu yıl bu rakam ihracatımızın artmasıyla 16 milyara düştü.

Para sadece mal için gelip gitmiyor tabi ki. Bunun yanı sıra hizmetler dengesi dediğimiz bir kalem var. İlk akla geleni ve en önemlisi turizm başta olmak üzere, taşımacılık, inşaat hizmetleri gibi çeşitli hizmetler. Mal ticaretinde rakamlarımız ekside iken hizmetlerde ise aldığımız hizmetten daha fazlasını satıyoruz, para kazanıyoruz. Geçen yıl 39 milyar dolarlık hizmet sattık, 21 milyar dolar da hizmet satın aldık, net 18 milyar dolar para girişi olmuş oldu ülkemize.

Tüm bu hesapların tutulduğu "ödemeler dengesi" dediğimiz tabloda bir de hakkında türlü türlü söylentiler dolaşan net hata noksan dediğimiz bir kalem vardır. Bu kaynağı belli olmayan, nereden geldiği yahut nereye gittiği belli olmayan tespit edilebilen para miktarıdır. Bunun nedenleri hakkında en yaygın inanış başta İran ve Irak olmak üzere orta doğu ülkeleriyle yapılan mal ticaretinden elde edilen kazançların nakit olarak yurda sokulması. Bunun kanıtlanmış literatüre geçmiş bir tarafı yok tabi ki sadece söylenti. Geçtiğimiz üç beş yılın ortalaması iki üç milyar dolar civarında iken bu rakam 2011'de tam 12 milyar dolar oldu ve tüm dikkatleri üzerine çekti. Hizmetler dengesi dediğimiz turizm inşaat taşımacılık vs.de toplam 18 milyar dolar artımız varken 12 milyar dolar kaynağı belirsiz bir para girişinin ilgi çekmesi ve hakkında spekülasyonlar yapılması gayet normal. Bu yılın sadece ilk üç ayında net hata noksan dediğimiz bu kaynağı belirsiz para girişi 4 milyar dolara yaklaştı, geçen yılın aynı döneminde bu para 2,8 milyar dolar idi..

Son olarak mal, hizmet ve diğerlerinin genel toplamı olarak neticede geçen yıl 77 milyar dolar açık verdik. Ülkemizden giden para, gelen paradan 77 milyar dolar fazla idi (cari açık). Geçen yılın bu rekor rakamı alınan bazı tedbirlerle hızını azaltma eğiliminde. Geçen yılın ilk üç ayında cari açık 22 milyar dolar iken bu yıl 16 milyar dolara geriledi.

Bu açık nasıl finanse ediliyor, neden önemli vb gibi sorular ise başlı başına bir yazı konusu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder