150 sene önce İstanbul’un semtlerinde (o zamanın köy ve mahallelerinde) dolaşıp notlar tutan Hagop Baronyan’ın harika gözlemleri ve çok keyifli bir anlatımı var (Merhum Selahattin Duman…). Çabucak bitiveren bu kitap, bir süreden beri kitap okumayanlarımız için güzel bir ısınma kitabı olabilir.
Her semtten birer lokmalık başlangıç tabağı:
Ortaköy: Köyde çilek ve dedikodu üretilir. Kumkapı: Hane başına 2 meyhane vardır. Mahalleli bundan memnun olmayıp şikayette bulunmuştur. Şikayet haklı bulunarak bin meyhane daha açılması kararlaştırılmıştır. Kasımpaşa: Evler birbirleriyle o denli sevgiyle kucaklaşmış ki sokaktan geçenleri ne güneş ne yağmur etkiler. Beşiktaş: Kadınlar burada kocalarını çok etkiler, kocalar hep kadınlarının arkasından yürür. Karagümrük: Öyle sokaklar var ki geçmek için jimnastik öğrenmek gerek. Sokakları İstanbul’un fethinden beri tadilat görmemiş ve görmeye de niyeti yok. Eyüp: Bu mahallede hiç şeytan yoktur, insanların çoğu güvercin gibi saftır. Muhafazakardırlar; yaratılıştan beri bir adım ileri gitmemiştirler. Kadıköy: Bu köye kışın gitmek isteyenler yazlık elbise giymeli, yazın gitmek isteyenler ise dekolte giyinmeliler. Rumelihisarı: Halkın normal konuşmaları bile Tarabya’dan duyulur. Selamsız: Tartışmaya, küfre, kafa kırmaya uygun bir mahalle. Hayatında asla bir dostuna akrabasına “bize buyur beraber yiyelim” demez. Ama hayatında yüzünü bir gün bile görmediği birine “bir ziyafet yap da bizi davet et kardeş, yabancı değiliz” der. Topkapı: Bir çok erkek kadınına, babalar kızlarına, oğlanlar analarına yüktür. Yaşasın erkeklerin onuru! Gedikpaşa: Her konuya kayıtsızlığıyla ünlüdür. Beyoğlu: Sınırları doğuda kumarbazlık, batıda gösteriş, güneyde müsriflik ve kuzeyde sahtekarlıktır. Balat: Çok misafirperverdirler, bundan dolayı doğmuştur şu deyim “Bağdat’a giden dönmüş de Balat’a giden dönmemiş”. İcadiye: Büyük fes kıymetlidir, bazen içine 4 okka üzüm konacak büyük fesler takarlar. Samatya: Münakaşasız yaşamak onlar için mümkün değil. En iyi yiyecekler buraya gider, mideye çok önem verilir. Kuzguncuk: Biri siyaha beyaz dese “hayır bu siyahtır” demez kimse. Kafalar sabittir, 2 senede bir fes değişir sadece. Dış Kumkapı: Cesurdurlar, yüzüne söyleyemeyeceklerini arkandan söylemezler. Seçkin küfürler ihraç ederler. Hasköy: Samimi arkadaşının bıçaklandığını gören yolunu değiştirir görmezden gelip. “Yüreğim yufkadır, dostumun acı çektiğini göremem” der. Karışıktır ahlaki değerleri. İstikrarları yalnızca kavga çıkarmaktadır. Kınalıada: Hiç köpek yoktur, sokaklarda kediler evlerde fareler dolaşır. Yerli kadınları köylü hayatı yaşar. Ne gösteriş bilirler ne dedikodu ne de ada dışında gezmeyi. Boyacıköy: Zamanında bu köyde insanlar öyle uyurdu ki, doktorlar uykusuzluk çekenleri buraya gönderirdi. Galata: Sınırları güneyde yankesicilier, batıda sarhoşlar, kuzeyde katiller, doğuda şarkıcı kızlardır. Paranın ve çılgınlığın sınırı yok. Kuruçeşme: Köyün adının nedeni hiç akmayan çeşmelerdir. Köylü çeşme yapar ama su getirmeyi düşünmez. Buranın kadınları gezmeyi sevmez, çünkü gezecek yer yoktur. Büyükdere: Çoğunlukla hava değişimine gidilen bir köydür, koca değiştirmeye gidenler de eksik değildir. Dünyaya yalnız eğlenmek için gelenlere uygundur, her çeşit eğlence vardır. Yenikapı: Yenikapılı birine yataktan kalkması için birinin yardım etmesi gerekir aksi halde haftalarca yatar. Mahalle halkı ikiye ayrılır: zanaatkarlar ve rahat yaşayanlar. Zanaatkarlar kahvede oyun oynayarak zaman öldürür. Kartal: Kadınlar erkekler çalışmaya bağlara giderler. Bunlar diğer mahallelerdeki kusurlardan muaftır, bağda çalıştıklarından zamanları yok… Kandilli: Kadınlar yazma işleyip kocalarının borçlarını öderler. Havası ve suyu o kadar sağlıklıdır ki birisi burada 1 hafta kalsa ertesi hafta sandalyesini değiştirip daha genişine geçmek zorunda kalır. Narlıkapı: Mahalle sahilde olduğundan iyi yüzme bilirler: rakı içinde. Beykoz: Kayıkçı balıkçı boldur. Havasından övgüyle söz edilir. Bakırköy: Su yoktur. Çocuklarının suya düşüp boğulmasından korkan ebeveynler rahatlıkla burya gidebilir. İçmeye bile su yoktur. Feriköy: Kıymetli bira yapılır bu köyde. Pazar günleri her mahalleden büyük kalabalık gelir, biraz hava daha çok bira almaya. Yeniköy: Kadınlar Büyükdere’li kadınlarla yarışmak için her fedakarlığı yapar. Erkeklerin de kesesi açıktır kadınlarının isteklerini karşılamak için. Kadınlar günde 4 kez elbise değiştirir. Bu köyde moda her ay 3 saatte bir değişir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder