10 Ağustos 2023 Perşembe

Çıkar çatışmasına ne çare olur...

 


Geçenlerde Doğuş Oto Esenyurt’ta yaşadıklarım “Şirket ile çalışan arasındaki çıkar çatışması” konusunda ders niteliğinde idi. 

Aracımı servise bırakacağım esnadaki servis danışmanı, aracın not aldığım ve tamir ettirmek istediğim eksikliklerini ısrarla yaptırmak istemiyor, ‘parça var mı bilmiyorum bakmak lazım, tamiri uzun sürer bunun ama..’ gibi argümanlarla nihayet beni pes ettiriyor ve sadece rutin bakım anlaşması yaptırıp rahat bir nefes alıyordu.

Şirket-çalışan çıkar çatışması” dendiğinde ilk akla gelen konulardan biri çalışanın yolsuzluk yaparak kendine maddi çıkar sağlaması olarak anlaşılabiliyor. Bu konuda da töhmet altında kalanlar ilk etapta satın almacılar olarak öne çıkıyor ama iş hayatının bir gerçeği, her bir çalışan şirketi ciddi anlamda:

- finansal yahut itibari kayba sokabilecek işlemler yapabilir, zarar verebilir,

- elde edilmesi muhtemel gelirden mahrum bırakabilir.

Peki bunun önüne nasıl geçilebilir?

Çalışanın, işi sahiplenmesi için yüksek maaş, güzel yan haklar ve görkemli ünvanlar vermek yeterli midir?

Maaşlı çalışanların işlerini kendi işleri imiş gibi görüp sahiplenmeleri için Kodak ve Procter & Gamble gibi şirketlerin 100 seneden uzun bir süredir uygulamaya başladığı ve Amerika’da sık karşılaşılan bir uygulama “hisse sahipliği”. Ancak bu, genellikle üst yönetim için yapılan bir uygulama olarak öne çıkıyor ve şimdilerde daha alt düzeydeki çalışanlar için de genişletilip genişletilmemesi yönünde “sesli düşünülüyor”.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için daha basit bir seçenek, şirket net karının önceden belirlenmiş belirli bir kısmının çalışanlara yine önceden belirlenmiş yüzdelerle dağıtılmasıdır.

“Mayası kötü” olan çalışana karşı ne yapılırsa yapılsın çare yok ama, dürüst çalışanları motive edip şirket performansını artırabilmek için maaşın yanı sıra başka alternatifler düşünülmesinde fayda var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder